TİAD uyardı: İGV’nin ihracata negatif etkisi olabilir
TİAD, imalatta ana üretim malı olarak kullanılan takım tezgahlarındaki kimi ürünlere getirilen ilave gümrük vergisinin sonuçlarını ortaya koyan bir rapor hazırladı. Ticaret Bakanlığı’na sunulan raporda, getirilen İlave Gümrük Vergisi (İGV) nedeniyle üretim yapan ve ülkemizin ihracatına katkıda bulunan sanayi kuruluşlarının maliyetinin artacağı ve dünyadaki rekabet gücünün azalacağı ifade edildi. İGV ile birlikte tezgahların satış fiyatlarında ortalama yüzde 12.3’lük bir artış yaşanacağını açıklayan TİAD, takım tezgahı ve tamamlayıcı ekipmanlarını daha pahalıya alacak olan ihracatçıların üretim maliyetlerinin en az yüzde 15 artış göstereceğini bunun da ihraç edilen ürünlerin fiyatına yüzde 15 şeklinde yansıyacağını kaydetti. Avrupa ve Rusya pazarlarında Türk ihracatçısının fiyat avantajı ile müşteri bulduğunu aktaran TİAD, vergi düzenlemesinin yeniden ele alınmasını istedi.
Takım Tezganları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD), imalatta ana üretim malı olarak kullanılan ve sadece havacılık, savunma, otomotiv, beyaz eşya, kalıpçılık gibi Türkiye ihracatının lokomotif sektörlerine değer bazındaki katkısı 2019 yılında 21 milyar dolar olan sektördeki kimi ürün gruplarına getirilen İlave Gümrük Vergisini (İGV) değerlendirdi. Ticaret Bakanlığı’na sunulan raporda kimi ürün gruplarının ithalatına getirilen ilave gümrük vergisinin hem sektöre hem de sanayiye getireceği ek maliyetler sonuçlarıyla birlikte yer aldı. Raporda vergileme biçimi, kapsamı ve süresine ilişkin çözüm önerisi de yer aldı.
TİAD Başkanı Fatih Varlık imzası taşıyan raporda, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar ve Koronavirüs pandemisinin yarattığı ekonomik etkiler sebebi ile oluşan dış ticaret açığının azaltılması için, ithalata ek vergi getirilmesi yönünde alınan kararlar anlayışla karşılanmaktadır. Ancak, Takım tezgahları ve tamamlayıcı ekipmanlarına getirilen İlave Gümrük Vergisi oranları ile elde edilmesi düşünülen ek vergi gelirinin, dolaylı olarak ekonomimize ve ihracatımıza zarar getireceğini belirtmek istiyoruz. Getirilen ek vergiler nedeniyle, üretim yapan ve ülkemizin ihracatına ciddi katkıda bulunan sanayi kuruluşlarımızın maliyetleri artacak ve dünyadaki rekabet güçleri azalacaktır” denildi.
Türkiye, Avrupa ve Rusya’daki fiyat avantajını kaybedebilir
Sektörün çatı örgütü TİAD’ın hesaplamalarına göre bu düzenleme; takım tezgahlarının satış fiyatlarına ekim ayına kadar ortalama yüzde 12.3, ekim ayı sonrası için ise ortalama yüzde 7.5’lik artış olarak yansıyacak. Kesici takım sektöründe ise bu artışın ekim ayına kadar ortalama yüzde 28.6, ekim ayından sonra ise ortalama yüzde 6.8 olması bekleniyor. Bu durumun yol açacağı zincirleme reaksiyonu TİAD Başkanı Varlık şöyle tarif etti: “İGV nedeniyle, sanayici üretimde mutlaka ihtiyaç duyduğu takım tezgahı ve tamamlayıcı ekipmanlarını daha pahalıya alacak. Bu da ihracatçı sanayicimizin üretim maliyetlerinde en az yüzde 15’lik bir artışa neden olacak. Bu durumda ihraç edilen ürünlerin fiyatı da yüzde 15 civarında artmak zorunda kalacak. Türk ihracatçısı özellikle Avrupa ve Rusya pazarında fiyat avantajı ile müşteri bulmaktadır. Bu durumun ihracatımıza yüzde 10 civarında negatif etki edeceği tahmin edilmektedir.”
İhracata negatif etkisi yüzde 10-20 civarında olabilir
İGV’ye tabi olan 5 eksen işleme merkezleri, çok eksenli torna tezgahları, tel erozyon tezgahları ve bunlarda kullanılan değiştirilebilir kesici takımların ülkemizde yerli üretiminin neredeyse yok denecek düzeyde bulunduğuna dikkat çeken Varlık; bu makinelerin otomotiv, havacılık, savunma, beyaz eşya, medikal ve kalıpçılık gibi ihracatımızın lokomotif sektörlerinde üretim malı olarak kullanıldığını kaydetti. Varlık, konuya ilişkin olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “Türk ihracatçısı özellikle Avrupa ve Rusya pazarında fiyat avantajıyla müşteri bulmaktadır. Bu fiyat avantajı İGV ile ortadan kalkacak. Uygulamanın ihracatımıza yüzde 10-20 civarında negatif etki edeceği tahmin edilmektedir. Aslında, Türkiye’de üretimi olmayan ya da çok kısıtlı olan ürün gruplarına İGV getirilerek hem Türkiye’de üretimlerinin sağlanması hem de ülkeden döviz çıkışının yavaşlatılması amaçlanmaktadır. Ancak işçilik çıkartılarak bakıldığında, bu makinelerin yerlilik oranının yüzde 30’un altında olduğu görülmektedir. Bu nedenle de Türkiye’de üretimi olmayan bu komponentlerin üretimi yapılmadığı sürece İGV’nin yerli üretime katkısı yok denilecek düzeyde kalacak, dolayısıyla düzenleme amacına ulaşmayacaktır. Bunun yanı sıra dünyadaki rakiplerimize göre oluşan yüksek maliyetler, sanayicilerimizi zor durumda bırakacağı gibi, iş kaybetmelerine de sebep olabilir.”
Düzenleme tekrar ele alınsın
TİAD Başkanı Varlık, zincirleme bir negatif etkiye neden olacak olan vergi düzenlemesinin tekrar değerlendirmeye alınmasını, sektör temsilcilerinin katılımıyla Türkiye sanayisinin ihracatta sahip olduğu rekabetçiliği ortadan kaldırmayacak bir formül oluşturulmasını önerdi. Ticaret Bakanlığı’na iletilen raporda bu durum şöyle ifade edildi: “Ana yatırımlarda dinamizmin son derece önemli olduğunu ve ülkemizin rekabetçiliği anlamında en önemli avantajlarından biri olan esnek ve dinamik üretim şeklinin, yüksek vergi oranlarıyla dezavantajlı duruma düşürülmemesi gerektiğini savunuyoruz. Yetkililerin ülkemizin lehine karar vereceklerine ve ortak bir noktada buluşacağımıza inanıyoruz.”
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.