YAZILIMCI MÜHENDİS ARSEV ERASLAN’IN MÜTEVAZİ VE BAŞARI DOLU HİKAYESİ
Yazılım ve Teknolojinin Dünya’yı kasıp kavurduğu günümüze ışık tutacak ve bizden biri olarak başarıları ile ülkemizi gururlandıran deneyimli ve başarılı bir mühendisi ve Dünya’yı değiştiren, iz bırakan buluşlarını ve yaptığı yazılımı anlatacağız. Senarist ve yazar Tolga Aydoğan’ın sosyal medyada paylaştığı bilgiler ile tanıdı birçok kişi Arsev ERASLAN’ı. Bir kaç sayfada hayatını ve başarılarını anlatmanın zor olduğu ERASLAN, dünya çapındaki çalışmaları ve azmi ile gençlerimize ideal bir örnektir.
Arsev Eraslan’ın babası Necdet Eraslan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk mühendislerinden biridir. 1926 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ)) olarak eğitime devam edecek Türkiye’nin ilk mühendislik okulunda, sonralarında eğitim gören ilk öğrencilerden biriydi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk mühendis adayı olarak Atatürk tarafından Fransa’ya gönderildi. 1930 yılında, Paris’teki Fransanın “Ulusal Havacılık Yüksek Okulu’ndan mezun oldu.
1930-1937 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri’nin Eskişehir ve Kayseri uçak fabrikalarında uzman havacılık mühendisi olarak çalıştı ve Kayseri Uçak Fabrikasının Motor Atölyesi Şefi olarak görevlendirildi. Hava Kuvvetleri tarafından ABD’den satın alınan uçak ve motorlarla ilgilenmek üzere ABD’ye gönderildi. CALTECH’te eğitim verdi. Eğitim görevlisi olarak kalması istense de “Atatürk’ün ülkesinde yapmam gereken işler var” diyerek reddetti ve Türkiye’ye döndü. Türkiye’deki ilk dizel motoru icat etti. Su türbinleri yaparak elektrik üretti.
Arsev Eraslan, 1959’da ABD’ye makine mühendisi olarak gitti. Yine ABD’de hava ve uzay mühendisliği doktorasını yaptı ve ardından NASA’da çalışmaya başladı.
Mühendisliğe olan ilgisi ise çocukken babasının kitaplarında ABD’nin Japonya’yı bombaladığı uçağın fotoğrafını görmesiyle başladı. İlokuldayken uçak modelleri yapmaya başladı.
NASA, 1965 yılında Apollo projesi için Arsev Eraslan’ı görevlendirdi. Ay’a gitmek üzere gerçekleştirilen Apollo projesinin yazılımlarını geliştirdi.
Hatta o kadar önemli bir pozisyondaydı ki Apollo 11’de yer alan Neil A. Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. “Buzz” Aldrin, Jr. aya olan yolculuklarını gerçekleştirdikten sonra dünyaya dönebilmeleri için gerekli olan yazılımı tek başına geliştirdi.
NASA’da çalışmaya başladığında ise gizli projelerde görev alabilmesi için ABD vatandaşı olması istendi. Ancak Arsev Eraslan bunu kabul etmedi ve bu duruma çok ilginç bir çözüm bulundu…
Dilerseniz, sonrasını Arsev Bey’in ağzından dinleyelim:
“NASA 1965’de Apollo projesine beni aldı. O dönemde park cezası yediğim için diplomamı bile alamıyordum. Pasaportum geçmiş, vizem bitmişti. Çok gizli projelere katılmam için ABD vatandaş formunu doldurmamı istediler.
‘Doldurmam’ dedim, ikna edemediler. Sonunda, ‘ABD ile Türkiye arasında bir savaş çıkarsa hangi tarafa gideceksin?’ dediler. Ben de, ‘ABD’yi seviyorum ama Türkiye vatanım’ dedim. Bana bir mektup yazdırdılar. Mektupta, ‘ABD’yi de, Türkiye’yi de çok seviyorum, eğer ABD ile bir savaş çıkarsa 24 saat içinde hangi tarafa sadakatli olacağımı bildireceğim’ diye yazdım.
Bu formüle ikna oldular ve çalışma izni verdiler.Böyle bir uygulama ilk kez yapıldı. NASA, ‘Bu adam bize şart’ dediği için oldu. Çünkü yazılım programı yapan yoktu o sıralarda. ABD vatandaşı olsam, dedelerim mezarında ters dönerdi.”
Tek başarısı Apollo 11 için yazılım geliştirmek değildi. Aynı zamanda ABD’deki nükleer santrallerin çevreye olan etkisini minimuma indirmek için ve Ay’da kristallerden mücevher yetiştirmek için yazılımlar geliştirdi.
Uzun süre NASA’da bilim insanı olarak görev aldı, ABD’deki birçok üniversitede profesör olarak öğrencileri ve NASA personelini eğitti.
Ayrıca şu anda tüm dünyada kullanılan 3D Yüz Tanımlama Teknolojisini de Arsev Eraslan gerçekleştirdi. Bu yazılımla 1999 senesinde ABD’de ödül kazandı.
Kendisine Boğaziçi Üniversitesinde özel bir çalışma odası tahsis edilmiş ve yeni bir proje için İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi ve Marmara Üniversitesinin işbirliği ile bir konsorsiyum oluşturmak üzere çalışmalarına devam etmektedir.
Bu projeye Hava Harp Okulunun yanı sıra TÜBİTAK, Havelsan, Roketsan ve TAI gibi kurumlar da uzmanlarıyla katılacak. Projenin amacı ise Türkiye’yi yazılım devi yapmaktır.
Tolga Aydoğan’ın sosyal medya paylaşımından Apollo11 projesiyle Ay’a giden üç kişilik mürettebat olan Neil Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. Aldrin ile ilgili bir anekdot yayınlamak isteriz:
“ABD Başkanı Nixon’un özel uçağı 20 Ekim 1969 saat 11.55’te Ankara Esenboğa Havalimanı’na iniş yapar. Bu uçaktan inen kişiler Ankara caddelerinde üstü açık bir Cadillac ile geçerler ve kendilerini bekleyen Ankaralıları selamlarlar. Bu heyet, büyük saygı duydukları birini görmeye gelmiştir. Saygı duruşunda bulunup çelenk bırakırlar. Saygı duydukları bu kişi 1930’ların başında Eskişehir’de ‘Çok değil yüz yıla kalmaz insanoğlu Ay’a gidecektir’ sözünün sahibidir. Heyetin gittiği yer Anıtkabir,saygı duruşunda bulundukları kişi ise Atatürk’ten başkası değildir. Bu arada Anıtkabir’i ziyaret eden bu kişiler kim diye soracak olursanız; Apollo11 projesiyle Ay’a giden üç kişilik mürettebat; Neil Armstrong, Michael Collins ve Edwin E. Aldrin’dir.”
Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.