Dudak ve Damak Yarığı Tedavisi ve Yüz Germe Operasyonu
Sağlık köşemizdeki bugünkü yazımızda, Dudak ve Damak Yarığı Tedavisi hakkında Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mithat Akan bizlere önemli bilgiler verdi.
Prof. Dr. Mithat Akan Kimdir?
Tıp eğitimini AÜ tıp fakültesi tamamladıktan sonra Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlığımı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden aldım. Daha sonra Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2005 yılına kadar uzman ve başasistan olarak çalıştım. 2005 yılında Doçent unvanını aldım ve 2005 – 2010 yılları arasında yine Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanes’inde klinik şef yardımcısı olarak görev aldım. 2010 yılında yapılan sınav ile Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi kliniğine şef olarak atandım. Yaklaşık üç sene klinik şefliğinin ardından 2013 yılında Medipol Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik anabilim dalında Profesör unvanı ile çalışmaya başladım. Ocak 2016 itibarı ile muayenehanemde hasta kabulüne başladım.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri Virginia eyaletinde Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi alanında altı ay süreyle alanında isim yapmış cerrahlar ile birlikte çalıştım. Kraniosinostoza olan ilgim ilk burada yeşermeye başladı. Sonrasında Türkiye’de bu konu üzerinde son derece yoğun çalışmalarda bulundum.
2004 yılında Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi çalıştayında uzman dalında klinik dal birincilik ödülü aldım. Yüzün üzerinde uluslararası ulusal makalem mevcut olup çeşitli dergi ve kitapların yazılmasında katkım olmuştur. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanlığımın yanı sıra Ağız Yüz ve Çene Cerrahisi ve El Cerrahisi uzmanlıklarım da bulunmaktadır. Plastik ve estetik cerrahinin hemen her alanıyla son derece ilgili olmakla birlikte özellikle burun estetiği ve revizyonu, meme estetiği ve karın estetiği ile ilgilenmekteyim. Bunun yanı sıra özellikle doğumsal anomaliler, dudak damak yarıkları, kafa şekil bozuklukları (kraniosinostoz), çene ankilozları çene eklemi bozuklukları ve deri tümörleri (özellikle malign melanom) özel ilgi alanlarımdır. Bu konudaki deneyim ve tecrübelerim ile hastalarıma yardımcı olmaya yeni ofisimde devam etmekteyim.
DUDAK YARIĞI DEMİŞKEN BU TEDAVİDE 10’LAR KURALI NEDİR?
Dudak yarığı onarımı ameliyatı için ‘10’lar kuralı’ geçerlidir. Bu kurallar dâhilinde, 3 şart önem arz etmektedir.
• 10 haftalık yaş yani 2,5 ay⠀
• 10 poundluk ağırlık yani 4500 gr⠀
• Hemoglabin 10 mg/dl olması ⠀
halinde, bebeğin başka bir durumu ancak dudak yarığı ameliyatı yapılabilir. ⠀
Aynı ameliyatta, burun tabanı ve damağın ön bölümü de onarılabilir, doğal yüz anatomisi sağlanabilir. Eğer damak yarığı engeli de varsa, çocuk 9-12 aylık olduğunda ikinci bir ameliyatla onarım tamamlanabilir.
DUDAK DAMAK YARIĞI BEBEĞİ OLAN AİLE NE YAPMALIDIR?
Dudak Damak Yarığı deformitesi olan bebeklerin aileleri, anne karnında teşhisi yapıldığında bilgilendirme yapılmalı veya doğum sonrası hastalık ve bunun tedavisi ile ilgili hekim tarafından detaylıca bilgilendirilmelidir. Böylece, aileler bu hastalığın tedavisi konusunda yeterli bilgiye sahip olduklarında kaygılarında azalma olacaktır. ⠀
Bazı hastalarda ise dudak ve damak yarığı birlikte olabildiği gibi, ayrı ayrı da olabilmektedir.
Dudak yarığı, bebeğin anne karnında üst dudak ve burun tabanı arasındaki birleşmenin gerçekleşememesi sonucu oluşmaktadır. Dudak yarıklı bebeklerdeki temel problem dudaklarla birlikte burunda da şekil bozukluğu olmasıdır. Buna damak yarığı ve dudak yarığının birlikte görüldüğü durumlar da sıklıkla görülmektedir. Dudak yarığı her 1000 bebekten 1’inde, Damak yarığı ise 2500 bebekten 1’inde görülmesi oldukça sık diyebileceğimiz bir orandır. Aileler bu durumda olan tek aile olmadıklarını, ayrıca dudak damak yarığı tedavilerinin mümkün olduğunu bilmelidirler. ⠀
Damak yarığı olan bebeklerde en önemli sorun emzirmedir. Bebek emme eylemini gerçekleştirmede zorlanabilir. Bebeğin beslenmesini sağlayabilmek için ise Ortodonti’den alınacak destekle birlikte ağız içine yerleştirilecek bir protez kullanılabilir. ⠀
Özellikle, damak yarığı bebeği olan aileler bebeklerinin işitme testlerini yaptırmaları önem arz etmektedir. Bu bebeklerde orta kulakta sıvı birikme durumu olduğu için işitme kaybı yaşamaları mümkündür.
“DUDAK DAMAK YARIĞI DEFORMİTESİNİN YENİ YÖNTEMLERLE BİRLİKTE TEDAVİSİ MÜMKÜNDÜR.”
Gebeliğin ilk üç ayında annenin maruz kaldığı radyasyon, psikolojik travmanın yanı sıra, genetik nedenler, ilaç kullanımı, vitamin eksikliği gibi çok sayıda etkene bağlı olarak bebeğin Dudak ve damak yarığı engeliyle doğmasına yol açabilmektedir.⠀
Dudak ve damak yarığı ile doğan bebeklerin tedavisinde önemli ilerlemeler elde edilmiş olup, bebeğinizin normal, sağlıklı ve mutlu bir yaşam geçirmesi için herhangi bir engel teşkil etmemektedir.⠀
DUDAK DAMAK YARIĞI OLAN BEBEKLERİN BESLENMESİ NASIL OLMALI?
Dudak damak yarığı deformitesi olan bebeklerin ailelerindeki en önemli kaygı bebeğin nasıl besleneceğidir. Bebekteki yarık sebebiyle bebeğin emme ve yutkunmasını gerçekleştiremeyeceğinden hatta nefes almakta zorluk yaşayacağından endişe edilir. Dudak damak yarığı, bebeğin yutma ve nefes alma işlevlerini olumsuz etkilemez. Ayrıca, bebekler ağız içine aldıkları sıvı gıdaları rahatlıkla yutabilir, alt çene kemiğinin küçük olması gibi bir engel yoksa bu bebeklerin nefes almasında da sorun yaşanması beklenmez.⠀
Bu anomali ile doğan bebeklerde anne memesini ememeyecekleri gibi bir düşünce de gerçeği yansıtmamaktadır. Yarık damaklı bebeklerin büyük bir kısmı anne memesini emip beslenebilmektedir. Dike yakın bir pozisyonda beslenmeleri, daha sık aralıklarla beslenmeleri ve bebeğin gazının çıkarılıp mutlaka yan yatırılmaları gerekmektedir. Damak yarığı geniş olan bebeklerde, yarığı kapatmak için geçici damaklık veya özel biberonlar kullanılabilir. Böylece, bebeğin emmesi de desteklenmiş olur. Damak dudak yarığı olan bebeklerin normal bebeklere göre daha sık (2-2,5 Saatte bir) beslenmesi gerekmektedir. ⠀
Bebeğin her beslenme sonrası bir tatlı kaşığı su verilerek, ağız içinin temizlenmesi gerekir.
DUDAK DAMAK YARIĞI DEFORMİTESİNİN TEDAVİSİNDE BAŞARI ŞANSI NEDİR?
Son zamanlarda, dudak damak yarığı deformitesinin tedavisinde yaşanan gelişmeler ve tedavilerin başarı oranı bir hayli yüksektir. Bebeğin doğumu ile başlayan önlemler ve tedavi yaklaşımları ile bebeğin dudak damak yarığı deformitesinin tedavisinde erken müdahale edilmiş olacaktır. Dudak yarığı onarımında 3 ila 6 aylık dönem içinde, damak yarığının onarımında ise 9 ila 12 aylık dönemde yapılması halinde bu deformitelerin minimum izlerle düzeltilmesi sağlanır. Ayrıca, çocuğun konuşma bozukluğu gelişmeden müdahale edilmiş olmaktadır. Dudak damak yarıklarına genellikle eşlik eden burun deformitesi ise 16 -18 yaşından sonra özel tekniklerle ameliyatı gerçekleştirilebilmektedir. Çocuğun bu nedenle olası sosyal ve psikolojik sorunlarını da daha aza indirgemek mümkün olacaktır.⠀
Bu süreçte, dudak damak yarıkları ve beraberinde eşlik eden yan deformitelerin farklı branşlardan oluşan uzman ekibin birlikte senkronize çalışması halinde tedavi başarısı oldukça yüksektir.⠀
DUDAK DAMAK YARIĞI HASTALARI İLERİ DÖNEMLERDE BAŞKA BİR AMELİYATA İHTİYAÇ DUYAR MI?
Dudak damak yarıklarının tedavisinde asıl hedef fonksiyonel konuşma sağlayabilmektir. Diğer hedefler ise düzgün görünen ve işlevsel üst diş çerçevesinin oluşturulması, orta kulak bozukluklarından ötürü işitmenin korunması, orta yüz gelişiminin düzeltilmesi, hava ve suyun burun ile ağız arasındaki geçişinin engellenmesidir. ⠀
Tedavisiz kalan ya da iyi tedavi edilemeyen damak yarıklı hastaların ileri yaşlarında orta kulak iltihabı, zatürre ve gelişme geriliği görülebilmektedir. Dudak ve damak ameliyatlarından sonra ilerleyen yaşlarda ikincil düzeltmeye yönelik ameliyatlar gerekebilir. Genellikle, burunda şekil bozukluğuna yönelik ameliyatların 16-18 yaş sonrası için planlanması önemlidir. Ortodontik inceleme ve buna bağlı müdahalede gecikme tedavinin başarısında olumsuz sonuçlara sebep olabilir. Hasta yaşı büyüdükçe kemik gelişimi sorunları görülebilir ve düzeltici ameliyatlar (alt, üst çene ve buruna yönelik) ergenlik döneme kadar uzayabilir.
Çok merak edilen bir ameliyatı size sormak istiyorum, Yüz germe nedir kimlere yapılır?
Total yüz gençleştirmenin ana elementi olarak karşımıza çıkan yüz germe kişinin yüz bölgesini için kendisini daha iyi hissetmesini sağlayan en etkin ameliyattır. Kadın veya erkek, 50 yaş civarında deri elastikiyetini kaybetmeye başlar ardından cilt ve cilt altı dokusunda gevşemeler ve sarkmalar meydana gelir. Aynı zaman da fazla gelen cilt kırışır. Bu ameliyatla, önce cilt altı dokular (SMAS) sıkılaştırılır ardından cilt fazlası alınır ve cilt gerginleştirilir. Neden sizin de daha genç bir yüzünüz olmasın.
Ameliyatta yapılan kulağın yanak ile birleştiği sınırda bir kesi yapılır bu kesi saçlı deri içerisine ve kulak arkasında yine saçlı deri içerisine genellikle devam eder.
Bu ameliyat özellikle boyundaki sarkıklıkları da toparlar. 50 yaşını aşmış kişilerin çok büyük çoğunluğu bu ameliyattan fayda görür. Ancak cildi daha önce kırışmış ve sarkmış kişiler daha erken yaşta da bu ameliyatı yaptırabilir. Muayene sonrasında çıkan sonuca göre bu ameliyatla birlikte ihtiyacınıza göre yüzünüze yağ enjeksiyonu ,(Çökmüş yanaklara hacim kazandırmak, gözaltı çukur ve morluğu için yağ enjeksiyonu gibi.. ) ve kimyasal peeling ( cildin üst tabakasını soyarak yeni bir cilt elde etmek için…) uygulanabilir. Buna sadece yüz germe demek yanlış olabilir, yüz gençleştirme diyebiliriz. Yüz germe ameliyatı yağ enjeksiyonu ve kimyasal peeling protokolü sayesinde 5 ila 10 yıl arasında geriye gitmek mümkündür.
Ameliyatın etkisini önceden hissetmek için aynada yanaklarınızı kulaklarınıza doğru bir miktar çekerseniz bir fikir sahibi olabilirsiniz. Yüz germe ameliyatında anestezi şekli genel olup hastanede yatış bir veya iki gündür. Cilt altındaki kanamaya bağlı olarak diren takılma ihtimali vardır. Ameliyattan bir hafta sonra kontrol muayeneniz yapılır ve pansumanlarınız açılır. Ödem ve varsa morluğunuz yaklaşık 1-2 hafta içerisinde geçecektir.
Peki Mini Yüz germe nedir?
Kişinin problemi sadece çene (jowl) bölgesinde ise kulak hizasından daha küçük bir kesi yapılarak bir germe işlemi yapılabilir. Avantajı yapılan ameliyatın izini azaltmak ve daha küçük bir ameliyat yaparak iyileşmeyi hızlandırmak. Etkisi tam yüz germe kadar olmasada uygun hastalarda kişiyi son derece memnun eden bir işlemdir. Mini yüz germede anestezi şekli lokal olabilecek olduğu gibi genel anestezi ile de yapılabilir. Hastanede yatmaya gerek yoktur. Diren konmaz ve pansumanlar bir hafta sonra açılır. Ödem ve morluğunuzun 1-2 hafta içerisinde düzelecektir.
Yüz germe ile birlikte yapılacak ameliyat veya uygulamalar nelerdir?
Yüz gençleştirmenin ana komponentinin yüz germe olduğunu daha önce belirtmiştik. Yüz germe ile yüzün bütününde bir etki sağlama için sıklıkla göz kapağı estetikleri yapılır. Hem üst hem alt blefaroplastiler ile daha etkin sonuçlar alınabilir. Ayrıca rinoplasti, yağ enjeksiyonları, kaş kaldırma, peeling gibi işlemleri de yapmak mümkündür.
Ameliyattan sonra iz kalıyor mu?
Bu ameliyatta kesiler kulak önünde ve arkasında yapılacağı için buralarda bir miktar iz kalır.
Saçlı deri içerisinde yapılan kesiler saçın içinde kaldığı için görünmezler. Mevcut izler zaman içerisinde (6 ay -2 yıl) belirginliğini kaybeder.
Ameliyat Sonrası iyileşme süreci nasıl?
Bu ameliyattan sonra yüzünüzde bir miktar şişlik ve belki morluklarınız olacaktır. Doktorunuzun yazacak olduğu reçete de ağrı kesiciler, antibiyotikler ve morluk için ilaçlar olacaktır. İlk haftada morluklar ve ödeminiz geçmeye başlar birkaç hafta içinde ise tamamına yakını geçer. Mini yüz germede hastanede yatmanız gerekmez. Pansumanlar 5-7 gün içerisinde açılır, pansumanlar açıldıktan sonra makyaj yapabilirsiniz. Mini yüz germede bir hafta, total yüz germede 2 hafta sonra işinize dönebilirsiniz. Yüzünüzün tamamen güzelliğinin oturması ise bir kaç ayı bulacaktır.
Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
+905523456502
İşte İlham dergisi aracılığıyla gelen danışanlarımıza özel %10 indirim fırsatından yararlanın! Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.