DOLAR 32,3656
EURO 35,1270
ALTIN 2.324,44
BIST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Kalkınma Politikaları ve Stratejik Dönüşüm / Prof. Dr. Orhan ÖZÇATALBAŞ

Prof. Dr. Orhan ÖZÇATALBAŞ

Kalkınma politikaları genel olarak kır ve kent yerleşimlerini bir bütünsellik içinde birlikte ele almaktadır. Buna göre ülkesel düzeyde gerek bölgesel gelişme stratejileri ile ve gerekse alt planlar dahilinde doğal kaynaklar, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve kalkınmaya yönelik stratejiler oluşturulmaktadır. Burada oluşturulan stratejiler beşeri kaynaklarla ilişkilendirilerek, iktisadi sektörlerle bütünleştirilerek ve uyumlaştırılarak uygulamaya aktarılır. Özellikle sosyal ve teknik altyapının yapılandırılmasında beşeri kaynaklar ve kaygılar önemlidir, sistematik ve nitelikli çalışmalar yapmayı gerektirmektedir.

Günümüzde uluslar arası düzeyde kalkınma politikaları çok büyük ölçüde sürdürülebilirliğe odaklanmıştır. Söz konusu politikalar genel olarak kaynakların sürdürülebilir kullanımını ve insan yaşamının gelecekte de sürdürülebilirliğini sağlayacak koşulları tesis etmek üzerinde durmaktadır. Özellikle yapılan çalışmalar küresel ölçekte sürdürülebilirlik yaklaşımını hakim kılarak ülkeler arası ve ülke içinde farklı toplum kesimleri arasındaki refah farklılıklarını azaltarak yoksulluğu sonlandırmayı, temel hak ve hürriyetleri geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedeflemektedir.

Kır ve Kent Kalkınmasında Stratejik Dönüşüm

Kent ve kır yerleşimi sosyo-ekonomik bakımdan farklılıklar arz etmektedir. Bu nedenle kırsal alana yönelik kalkınma strateji planlarının kentsel kalkınma stratejileriyle farklılıklar göstermesi olağandır. Ancak kır-kent arasında refahın paylaşımı ve genel olarak kır aleyhine olan refahın eşitlenmesine yönelik olarak kır ve kenti uygun politika ve stratejilerle makul bir zeminde buluşturmak önemli olmaktadır. Bilindiği gibi kırsal alan, ekonominin ağırlıklı olarak tarım ve ormancılık gibi doğal kaynakların değerlendirilmesine dayandığı, yüz yüze etkileşimin daha yaygın olduğu, ortak yaşam kurallarının büyük ölçüde gelenek ve göreneklere göre biçimlendiği, toplumsal, kültürel ve iktisadi gelişmelerin göreli daha yavaş ve gecikmeli gerçekleştiği yerleşim alanlarıdır. Kırsal kalkınma ise, kırsal alanda yaşayan ve geçimini ağırlıklı olarak tarımdan sağlayan insanların ve ailelerin refah düzeyini yükseltmek üzere kapsayıcı bir yaklaşımla doğa, çevre etkileşimini, doğal kaynak ve teknoloji kullanımını ve tarıma dayalı sanayi gibi ekonomik faaliyetlerin uyum içinde yürütülmesini ve sürdürülebilirlik temelinde bir ekosistemin oluşturulmasını hedeflemektedir. Bu çerçevede kırsal alana yönelik kalkınma stratejileri ekonomi odaklı olduğu kadar, sosyal ve kültürel, mekansal, çevresel ve kurumsal yapıların korunması ve geliştirilmesine yönelik iddialar taşımaktadır. Bu durum tarım ve kırın, kentle etkileşimini planlamak yönünde sürdürülebilirliği ve daha ötesini esas alan stratejiler geliştirmeyi, bir bakıma stratejik dönüşümü zorunlu kılmaktadır.

Kalkınma Politikaları ve Tarım

Dün olduğu gibi günümüzde de tarım sektörü “olmazsa olmaz” işlevleriyle güncelliğini artırarak korumaktadır. Öyle ki nüfus artışıyla birlikte kaynakların sınırlılığı, iklim değişikliği ve hatta içinde yaşadığımız dönemde güçlü şekilde etkisi hissedildiği gibi “Koronavirüs salgını” gibi etkenler, tarım sektörünün stratejik önemini en üst seviyeye çıkarmış bulunuyor.

Bu nedenlerledir ki gelişmiş veya gelişmekte olan tüm dünya ülkeleri alışılagelmiş politika uygulamalarını gözden geçirmek durumunda kalıyor. Esasen küresel salgının ortaya çıkardığı psiko-sosyo-ekonomik ortam tarım ve gıda ürünlerinde güvence ve güvenlik konusuna ciddi dokunuşları gerekli kılıyor. Bu çerçevede farklı düzeylerde tarım ve kıra dönük politikalarda yeni yaklaşımlar ya tartışılıyor ya da tartışılacak en önemli konular arasında yer almaya başlıyor. Bununla birlikte yaşanmakta olan küresel salgının getirdiği yeni ortamda, yani “yeni normal” diye isimlendirilen bu dönemde, uygulanacak politikalarla ilişkili olarak stratejik dönüşümün şartları halen anlaşılmaya çalışılıyor ve söze konu yeni dönemde öne çıkması gereken temel ilkeler tartışılmaya ve “yeni ilkeler seti” oluşturulmaya başlıyor veya başlayacak, görünüyor.

Ancak her ne olursa olsun sektörde kaynak kullanım etkinliğinin ve sektör verimliliğinin yükseltilmesi, çiftçiliğin saygınlığının artırılması ve çiftçi ailesinin refah düzeyinin yükseltilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor. Bu durum tarımda sadece sürdürülebilir bir kalkınmayı sağlamanın yetersiz kalacağını döngüsel ekonominin temel gerekliliklerini de dikkate alan yaklaşımların daha güçlü şekilde uygulama alanında yer almasını gerektiriyor. Bunu sağlamak içinse, tarım sektörünün, kır ve kentle olan hayati etkileşimini dikkate alan yeni yaklaşım ve bakış açılarını içeren doğru politikalar ve stratejilerle yönetilmesini gerektiriyor.

 

Prof. Dr. Orhan ÖZÇATALBAŞ   Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.

İŞTEİLHAM
REKLAM ALANI
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial
%d blogcu bunu beğendi: