EVRENDEKİ EN BÜYÜK HEDİYE… NEFES
Günümüzdeki şehir yaşamının yoğunluğu ve stresi ile başa çıkabilmek için sağlığımızı korumak çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Sağlığımızın ilintili olduğu kavramlardan biri de doğru nefes alabilmektir. Bu sayımızda bizlere nefes alma tekniklerinden, doğru nefes almanın önemine kadar nefes ile ilgili merak ettiklerimizi Nefes Eğitmeni, Aslı Şengül Aktaş’a sorduk:
Nefes almak… Hepimiz, her gün istemsizce on binlerce nefes alırız. Peki, ne kadar doğru nefes alıyoruz? Ve doğru nefes almanın sağlığa faydaları nelerdir? Nefes kalitesi, hangi rahatsızlıkların giderilmesinde önemlidir? Nefes ile Solunum arasındaki farklar nelerdir? Bunun gibi birçok soruya cevap bulmamıza yardımcı olacak bir röportaj hazırladık bu sayımızda sizlere.
Röportaj: Safiye GENÇ
Aslında nefes almanın paha biçilemez değerini anlatan en önemli sözlerden biridir, Osmanlı İmparatorluğu’nun en güçlü padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman’ın söylediği: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi” Rahat nefes alabildiğimiz bir sıhhat, aslında bizim en değerli varlığımızdır. Bu yüzden bu değeri kaybetmemek adına, doğru bir şekilde nefes alabiliyor olmayı bilmek gereklidir.
Günümüzdeki şehir yaşamının yoğunluğu ve stresi ile başa çıkabilmek için sağlığımızı korumak çok daha büyük bir önem taşımaktadır. Sağlığımızın ilintili olduğu kavramlardan biri de doğru nefes alabilmektir. Bu sayımızda bizlere nefes alma tekniklerinden, doğru nefes almanın önemine kadar nefes ile ilgili merak ettiklerimizi Nefes Eğitmeni, Aslı Şengül Aktaş’a sorduk:
Soru: Bize kendinizden bahseder misiniz?
Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya bölümünden mezun oldum sonrasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Okyanus Kimyası (Chemical Oceanography) üzerinde çalışmalar yaptım. Şu anda da kimya üzerinde çalışmalar yapmaya devam ediyorum.
Nefes ile tanışmanız nasıl oldu?
Nefes ile tanışmam bundan 7 sene önce oldu. Beni en etkileyen olay nefesi biraz fazla vücuda aldığım zaman vücudun buna vermiş olduğu tepki ve tepkinin ardından duygulardaki değişim, duygulardaki değişimin ardından düşüncelerdeki değişim ben de muazzam bir farkındalık yarattı. Nefes alıyorum zaten veriyoruz bu doğal bir olay ama bunun farkında olup da bir şekilde yaşamanın ve beden içerisine kullanmanın ehemmiyetini Nefesin işine girince öğrendim çünkü benim dalımla da alakalı, hani bir gaz/oksijen alıyorsunuz ve karbondioksit veriyorsunuz her zaman öğrendiniz olay. Hep oksijeni alalım denilirken ben de karbondioksite takıldım çünkü oksijenin varlığından bolluğundan güzelliğinden bahsedilirken ben sayfayı biraz tersten çevirdim. Karbondioksit ne yapıyor ki oksijen bu kadar önemli oluyor, çünkü biri bir yeri terk ederken bir güzellik geliyor, ama o güzellik karbondioksitle alışverişte ancak gerçekleşiyor. Bu işin biraz felsefi boyutuna da kaydı ve nefes çalışmalarım böyle başladı daha sonra eğitimler vermeye başladım.
Nefes eğitimlerinde neler öğretiyorsunuz?
Nefes Eğitimlerimiz iki aşamadan oluşmaktadır.
Birinci aşamada: Nefes nedir? Solunum fizyolojisi, Kaburga solunumu, Diyaframı kullanmanın önemi, Diyafram kasını aktive eden solunum çalışması, Yardımcı solununlar, Meditasyon neden önemlidir?, Köklenme meditasyonu, Nefesin sinir sistemi üzerindeki etkileri, Kanın asit baz dengesi neden önemlidir, Diyaframı gelistiren egzersizler, Burun ve diyafram, Hormonlarla imajınatif nefes çalışması, Derin ve sığ nefes arasındaki fark, Panik atak kontrol egzersizi, Nefes ölçümü, Ideal solunumun amacı, Nefesin tamamını almak ve vermek, Ciğerlerin sağ lobunu geliştirmek, Dakikada alınan nefes sayısını neden düşürmeliyiz?, Nefes boşlukları oluşturma egzersizleri, Nefes tutmanın faydaları, Nefes tutma çalışmaları, Dört zamanlı nefes döngüsü oluşturmak, Yürüyerek dörtlü nefes döngüsü oluşturmak, Kalp ve dolaşımda nefesin önemi, Lenfatik sistem nefes ilişkisi, Nefesle farkındalık çalışmaları, Nefesle olumlamalar, Nefes meditasyonu, Holotropik nefes çalışmaları, Dönüşümsel nefes çalışmaları, Burun neden 2 delikli, Burundan nefes almanın faydaları, Tıķalı burun deliğini nefesle açma egzersizleri, Şifada nefes kullanımı, Ağrıda nefes kullanımı, Nefesle omurga çalışması vardır.
Nefes nedir? Solunum nedir?
Nefes havanın akciğerlere kadar inmesi sonra havanın akciğerlerden sonra tekrar dışarıya çıkması, yani Nefes, havanın akciğerle buluşmasıdır. Solunum dediğim olaysa almış olduğum nefesin içerisinde bulunan oksijenin akciğerlere kadar gelip tüm vücuda, tüm dokularıma ve tüm hücrelerime yayılmasıdır ve yayılırken beraber oksijeni temizleyen bir özelliği vardır, oksitleyen bir özelliği vardır. İçeride ne kadar toksin varsa bunu mentalik anlamda düşündüğümüzde cıva, arsenik, yemeklerde oluşan toksinler bunların hepsini toplayıp vücuttan dışarıya çıkarmasıdır, duygusal anlamda baktığımız zaman toksinlerini üzerinde de birtakım frekanslar var ki bu frekanslar belirli noktalarda duyguları da ifade edebiliyor. Pozitiflerde bir problem yok ama bana çıkartabilecek potansiyelde olabilen negatif frekansları da çok güzel temizleyip dışarıya atma potansiyeline sahip bir şeydir solunum. Nefesi sadece hava alıyorum veriyorum ama solunuma geçtiğim zaman solunumda ikiye ayrılıyor. Solunumu akciğerlere kadar aldım, tamam bir sorun yok ama hücrelere kadar yayabildim mi? Çünkü şöyle bir durum var şu anda herhangi bir nefes çalışması yapmadık Hadi vücuda oksijeni bol oksijen yiyecek bir alıştırma yapmadık küçük bir tam kan tahlili yapsak vücudumuzda zaten kanımızda %95 ile %98 oranında zaten oksijen var ama hedef şu oksijen hücrelere kadar gidebiliyor mu? Ayak tırnağımdan saçımın teline kadar vücudumun oksijene doymuş olması gerekiyor. Solunum da budur.
Doğru Nefes Almamak insanı nasıl etkiler?
Kişi hastalığa açıktır, kendini yorgun bitkin ve halsiz hisseder. Akıl melekeleri iyi çalışmaz. Hızlı düşünemez, hafızası zayıftır. Sebebi ise, Vücudun enerji dengesi nefesle gerçekleşir. Normalde bu pek bilinmiyor. Dokulara giden Oksijen ve Glikoz miktarı yeterli düzeyde ayarlanmadığında ihtiyacı olan enerjiye kişi ulaşıyor, vücutta şeker var ve vücuda giren her besin şekere dönüşüyor ama Oksijen yok. Oksijen yeterli düzeyde alınıp servis edilemiyor. Her organ eksik potansiyel ile çalışmıyor. Görevini yapamıyor.
Yani doğru nefes, ciğerlerimizin yeterli oranda vücudun ihtiyacına yetecek düzeyde Oksijenini alıp bunu dokulara kadar götürebilecek bir uzunlukta nefesi verebilmektir. Doğru nefes, nefesi derin ama uzun kullanabilmektir. Doğru nefes bu olmalı.
Doğru Nefes Terapisi nedir?
Doğru Nefes Terapisi ayrı bir konu. Tamamen doğru nefes almanın tersi bir durum. Buna holoterapik teknik diyoruz. Tıpta buna hiperventilasyon deniliyor. Hızlı nefes kullanımıyla bilinç elden alınır, kişi sarhoş duruma getirilir. İçerdeki tüm birikmişler, duygu patlamaları kortex(zihin) bunu kontrol edemediği için dışları çıkar. Bu aslında arızalı bir durum. Tavsiye edilen bir durum değil. 10-20 dk. İçinde yapılıp bitirilmesi gereken bir nefestir.
Nefes Terapilerinde duygusal pek çok konunun nefesle atılabilmesi mümkün mü?
Bizler, yaşadığımız sürece bir takım duygusal travmalar kaydediyoruz. Bir süre sonra insanın koruma mekanizmaları bu duygusal travmaları bize unutturuyor. Hatırası unutuyor ancak duygusal travması içerde bâki kalıyor. Ne zaman benzer bir olay yaşandığında duygu ortaya çıkıyor ya kişiyi düşürüyor ya da kötü seçimlerde bulunmasına neden oluyor ya da birey için uygun olmayan ortamlar hazırlıyor.
Doğru Nefes Alıp-Verme nasıl olmalı? Bir tekniği var mı?
Aslında şöyle bir durum var Nefes kendiliğinden olan bir olay, nefes almanın tekniği mi olur? diyor bazı arkadaşlar. Çalışmalarımda kendimin deneyimlemediğimi herhangi bir şeyi kimseye anlatmadım. İlk önce ben de ne yaptığını, nasıl bir tesir bıraktığını hissettim ardından bunu paylaştım arkadaşlarımla, öğrencilerimle. Öncelikle nefes almanın bedenimde yarattığı tesiri anlayabilmem için doğru nefes almayı bilmen lazım. Doğru nefes alma denilince mutlaka burun kullanmamız lazım yani fiziksel anlamda bedene nefesi, fizik bedeni öğretmek gerekiyor ardından duygu bedenin nasıl nefes aldığını ve nasıl tepki verdiğini öğrenmek gerekiyor, onun ardından düşünceler üzerinde çalışmak gerekiyor. Bedene, duyguya, düşünceye nefes ile hâkim olduğunuz zaman yani bedeni duyguyu düşünceyi nefesle dengelediği zaman orada siz bilinçli bir koruma geliyorsunuz. Önemli olan burada bilinci yani farkındalığı açığa çıkartabilmek, farkındalık açığa çıktıktan sonra hakikat bilgileri tam olarak anlamını buluyor. Yoksa birtakım şeyler sözde kalıyor. Bunu beden Algıladığı zaman hakikaten orada bir ŞE’en yaşıyorsun. Gerçekten bu böyleymiş diyorsun.
Öncelikle, bedenimizde hep söylenir. Nefes denilince akla ilk gelen diyaframdır. Doğru nefes burundan alınan burundan verilen nefestir. Aldığım nefesim mutlaka diyaframa kadar götürmem lazım, mutlaka göğüs kafesimi açmam lazım. Çünkü akciğerler balon gibidir. Normalde 500 mililitre ya da 500 santimetre küp hava alırken derin bir nefesle bu hava 3500 santimetre küpe kadar çıkabiliyor, şimdi nefes aldığımızda akciğerlere genişletiniz genişletirken beraber kaburgalarda genişliyor ve kaburgaların altında bağlantılı olan bir diyafram kasımız var, bu diyafram kasıda genişliyor. Nefesin yolu bir tane, nefes burunda başlar akciğerde biter ama antrenman yaptırıyoruz ya öleceğiz yani ve oksijeni tüm bedene yayacağız. Nefes göğsün altında bitiyor ben kaburgaları iyice gerdiğimde akciğerlerim sayesinde kaburganın altında bulunan diyafram genişliyor, diyaframın şöyle bir özelliği var, genişlediği anda, bırakıldığı anda ve büzüldüğü anda “asetilkolin” denilen bir madde salgılar. Benim hareket edebilmem için “asetilkolin” lazım. Bugün alzaymır hastalarına baktığınız zaman onları içerisinde “asetilkolin” desteği sağlayacak ilaçlar verilir. Çünkü hareketsizlikten diyafram çalışmadığı için asetilkolin yoktur ve alzaymır hastaları bu şekilde bedene hakimiyet kuramazlar. Asetilkolin saldığımızda vücuda muazzam bir ben varım sinyali gönderiliyor. Bunun gönderilmesi ile beraber vücuda aşağı doğru inen ve pelviks kaslarımıza inen pusuas kasımız var. Diyaframın çalışması ile birlikte pusuas kasımızda çalışıyor. Beden böylelikle doğru nefes almayı öğreniyor yani doğru nefes akciğerin tam kapasite kullanıldığı nefestir. Akciğeri doğru kullanalım ki, diyafram ve pusuas çalışsın ve bütün bedenime sinyaller gitsin.
Doğru nefes dakikada 8 ila 12 adet aldığım nefestir. Çünkü kanımızın Ph seviyesine baktığımızda 7.4’tür. Doğru olan budur ve benimde nefesimin kanımın Ph’ına yakın olması lazım aslında hedef dakikada 7-8 almaktır. Çünkü hepimiz bu dünyaya dingin olmaya, mutlu olmaya, huzurlu olmaya ve sevinçli olmaya geldik ve bu durumlarda baktığınızda bedeninde frekansını ölçtüğünüzde 7.4 civarında 7.4 hertz civarında titreştiği görülüyor. Nefes sayısı 7-8 idealdir ama 8 normal şartlarda kabul edebileceğimiz bir sayıdır.
Doğru Nefes alıp-vermenin düşüncelerimize etkisi nedir?
Nefes gayet, sessiz, sakin, derinden, huzurlu bir şekilde alınması gerekir yani nefes alıp verdiğin karşı tarafın duymaması gerekir ve doğru nefeste bedenin hareket etmemesi lazım. Kendiliğinden olması lazım her şeyin, hiçbir zorlanma olamadan olması lazım. Bir Spor salonuna gittiğinizde, sağ kolu çalıştırdıktan sonra sinyali sol kola gönderemezsiniz illaki solu da çalıştırmanız lazım dengeye gelebilmesi için. Doğru nefes almanın benim duygusal bedenime ve Düşünsel bedenime de çok büyük faydaları var Şöyle ki, normalde bedenime, makine bedene baktığımız zaman bu makinada nefesi aldım oksijen akciğerlerden kana karıştı. Bu da kalpten çok fazla bahsedilmiyor, ama ben kalpten bahsetmek istiyorum. Akciğer nefes alıp verme organımız ama akciğerler sadece alıyor kana zerk ediyor oksijeni ondan sonra görevi kalp alıyor. Kalbe baktığımız zaman kalbimiz 4 odacıklı, bu 4 odanın içerisine toplardamarlardan geliyor atardamarlarda gidiyor, böyle bir sistem gerçekleşiyor. Ben eğer nefesimi kalbin 4 odacığında olduğu gibi bedenime yayarsam yani nefesimi alırım beklerim dururum beklerim tarzında bir çalışma yaparsan bedenime dakikada aldım 80 yanına but nabzına baktım da 80 adet nabız yapıyorsam nefesimin da dakikada 8 olması lazım yani onda biri olması lazım. Nefesime ben kalbim senkronizasyonu ona göre ayarladığım da bedenimde birtakım sistemler var işte sağ beyin sol beyin, eril yanım dişil yanım diğer tarafta ne var sempatik kısmım parasempatik kısmım yani biri ile zıt çalışan dualite sistemleri var. Bu sistemleri harekete geçirebilirsem eğer, dünyanın dönüş Frekansı olan huzuru, mutluluğu gösteren 01hertz’e ulaşabiliyorum.
Alış duruş- Veriş duruşun eşit olduğu senkronizasyondur. Çok güzel bir şekilde kalp hızıma da eşitleniyor, damarlarımda dolanmasına da eşitleniyor eşitlenmesi ile beraber vücut diyor ki, burada muazzam bir denge var sağ lop sol lop duygular ile içerde ve huzur var bir huzur getirdi size, duygular direkt düşüncelere geliyor ve düşüncelerde de sağ lop tamamen birlik, bütünlük, sanatsal, yaratıcılığımızı gösteren taraftır, sol taraf analiz eden, tekliğe, inceliğe bakan, analiz eden kısımdır. Bizler ya sağdayızdır ya soldayızdır, ortaya hep getirmeye çalışıyoruz kişisel gelişim çalışmaları ile hep kendimizi. Yoga, meditasyon, nefes teknikleri, Reiki hepsinde amaç dengeye gelebilmektir. Eğer bu senkronizasyonu kalpte nefesimle beraber yaparsam sağ lobumla sol lobumla çıkan frekanslar ile 01’e eşitleniyor. Bu bana sempatik para sempatik sistem sağ lob sol lob, eril yanım dişil yanım ve diğer dual çalışan taraftarımı dengeye getirip mutluluk ve huzurla bizi buluşturuyor ve düşünceler de bu sefer güzel olarak akmaya başlıyor. Nefesin sırrı da burada.
Röportajımızın bir sonraki sayısında, nefesin sosyal yaşamımız üzerindeki etkisi, alkali beslenme ve nefes, nefes ve tasavvuf arasındaki ilişki, pratik nefes egzersizleri ile ilgili konulara değineceğiz. Bizi sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz.